NE İŞ YAPARSIN..? BİLGİSİZ BİLGİÇ’İM..!!
2 Ekim 2015 Cuma 10:27:45
Merhaba sevgili dostlar…
Güzellikleriyle de, gariplikleriyle de bu ülke bizim. Bu insanlar bizim insanımız. İyi şeyleri nasıl yüceltebiliyorsak, kötü şeyleri de alçaltabilmeli ve düzeltilmesi için çaba göstermeliyiz. Bu gün size ülkemiz gerçeklerinden olan bir davranış biçiminden bahsetmek istiyorum.
Bana göre ülkemizin en büyük sorunlarından birisi eksik ve yetersiz eğitimden kaynaklı olarak herkesin her şeyi bildiği ve herkesin her işi yaptığı bir topluma doğru hızla ilerlemektir.Oysa ki herkes kendi işini yapsa ve herkes kendi işini düzgün ve layık olduğu şekilde yapsa inanın ülkenin bir çok sorunu da kendiliğinden çözülecektir.Ben bu tarz kişilere bilgisiz bilgiç diyorum.
Çevremizde örnekleri çoktur.Kendi mesleğimizde de bizzat yaşamaktayız.Örneğin bir toplulukta avukat olarak birisi bir şey sorduğunda avukattan önce birisinin atılarak cevap vermesi gayet olağandır.Çünkü onun veya bir tanıdığının ya da komşusunun başından böyle bir olay geçmiştir.Bu sebeple uzmandır ve şıp diye zorunun cevabını verir.
Hatta daha ileri gider avukat veya hakim ve savcının bilmediğini o bilir ve verilen kararın ya da yapılan işlemin ne denli hatalı olduğunu anlatıverir.Tabiki anlatacak bir şey bulamazsa o çok bilen adama göre ya avukat müvekkilini satmıştır,ya bilirkişi para yemiştir veya hakim diğer tarafın komşusu veya tanıdığının uzaktan akrabasıdır.Yani insanları yaftalamak her işten anlayan bu kişilere göre çok kolaydır.
Yine bir toplulukta doktor olan bir kişiye bir soru sorulduğunda doktordan önce topluluktaki birisi atlayarak onun cevabını verir ve siz bakakalırsınız.Çünkü filanca tarihte onun bir yakınının filanca bölgesine de aynı şekilde ağrı girmiş ve filanca doktor şıp diye bunu tedavi etmiştir.
Eğer doktor ile iş hallolmamışsa o çok bilen adama göre ya yanlış adama gidilmiştir,ya doktora para verilmemiştir ,ya da yanlış teşhis konulmuştur.O zaman doktoru dövmek hastanenin camlarını indirmek hatta yardıma gelen ambulansın şoförünü de bu arada pataklamak onlar için olağan bir haktır.
Bir toplulukta bir din adamına bir şey sorsanız,gene başkası cevap verir. Çünkü filanca hoca öyle demiştir. Ama öyle olup olmadığına da bakan yoktur. Söylemesi yeterlidir.
Örnekleri çoğaltmak mümkün olup her meslek gurubunda benzer sıkıntılar yaşanmaktadır.Oysa ki herkes kendi işini yapsa ve kendi işini layıkı olduğu gibi yapsa bir çok sorunun çüzümleneceği de aşikardır.Ancak yetersiz eğitim, insana ve mesleğe duyulmayan saygı ve toplumun bu günkü yaşam tarzına bakıldığında bunun o kadar da kolay olmadığı açık şekilde ortadadır.
Güzel bir atasözümüz vardır,
Biliyorsan konuş seni alim sansınlar.
Bilmiyorsan sus seni adam sansınlar.
Maalesef bizim toplumumuz bilmeden her şeyi bilen veya bildiğini zanneden insanların çoğalmaya başladığı bir toplum olmaya başlamıştır.Etrafımızdaki bilgisiz bilgiçlerden dolayı insanlarımız mesleğini yapamaz hale gelmiştir.
Bilgisiz bilgiçler, daha çok kendi halinde topluma zararsız ve resmi işlerden bilgisi olmayan insanları rahatsız etmekte ve onlara musallat olmaktadır.Bu kişiler bir doktora,avukata mali müşavire veya benzer bir iş sahibine giden kişilerin yanına takılmakta ve öğrendiği üç beş kelime ile aklınca meslek sahibinin bilgisini ölçmeye çalışmaktadır.Eğer yüz bulursa avanta karşılığı iş getirmeyi de teklif etmektedirler.
Doktorluk, avukatlık, mühendislik veya mali müşavirlik öğretmeye kalkan bu kişilere nezaketen siz ne iş yaparsınız diye sorduğunuzda ise cevap hazırdır.
Ben bu işlerden biraz anlarım.!!
Oysaki bir şeyden anlamaz. Ama her şeyi bilir.Onlara ne iş yaptığını sorduktan sonra verilecek cevap da hazırdır. Onlar olsa olsa bilgisiz bilgiçtir.
Ne zaman ki, herkes kendi işini hakkıyla yapacak ve kimse kimsenin işine ve bilmediği işe karışmayacak işte o zaman bu ülke daha iyi günlere doğru gidecektir.
Herkesin işini hakkıyla yaptığı ve herkesin her şeyi bilmediği bir toplumda yaşamak dileğiyle mutlu haftalar…