info@huseyinpehlivan.av.tr | 0 232 501 20 20 | 0 232 441 55 58

DÖVELİM DÖVÜLELİM !



DÖVELİM DÖVÜLELİM !
13 Ağustos 2015 Perşembe 01:57:09

Merhaba sevgili dostlar,
     Yunus Emre ne güzel söylemiş ;
     Gelin tanış olalım,
     İşi kolay kılalım,
     Sevelim sevilelim,
     Dünya kimseye kalmaz.
     Şairin bu güzel dileklerini ve bu gün yaşadıklarımızı görünce asırlar öncesinde bize ne güzel bir tavsiyede bulunduğunu çok daha iyi anlıyoruz.Oysa bu gün sevelim sevilelim kısmından maalesef dövelim dövülelim ve hatta ölelim öldürelim kısmına gelmiş bulunuyoruz.Böyle sevgi dolu bir milletin evlatları nasıl bu kadar kin ve nefret yüklü hale getirildi anlamak mümkün değil.
     Biliyorsunuz artık toplumumuzda bir dövme kültürü oluştu.Herkes birbirini dövmenin ona üstünlük kurmanın peşinde.Sokakta maddi hasarlı bir trafik kazası oluyor,bir bakıyoruz ki,sürücüler tekme tokat birbirine  girmiş.Peki sonuçta ne oluyor ? Birisi diğerini veya ikisi birbirini dövüyor sonrasında kaza ve hasar işlemlerinin yanında bir de kavgadan dolayı hastane ve mahkeme kapılarına koşuyoruz.Fırsat bulursak adliye kapısında da birbirimizi dövmeye hazırız.Çünkü oraya da üç beş yakınımızla birlikte tedbirli olarak geliyoruz.
    Bir yangın oluyor,itfaiye aracı geç geliyor veya daracık ve iki yönlü araç parkedilmiş sokaklardan geçmekte zorlandığı için yetişemiyor,geldiklerinde ilk işimiz onlara saldırmak oluyor.Bir kaza veya hastalık durumunda ambulans çağırıyoruz,bir sebeple geç geliyor veya bize öyle geliyor,yaralılar yerlerde yatarken biz ambulanstan inen doktoru hemşireyi,şoförü dövüyoruz.
     En ilginci geçen hata haberlerde yer almıştı,tehlike nedeniyle denize girmemesi için vatandaşları uyaran ve girmelerine engel olmaya çalışan cankurtaranları dövüyoruz.Ama olaydan bir saat sonra suda boğulmuş cansız bedenleri denizden çıkarıyoruz.

     Her yerde bir kavga ortamı.dövme merakı,çatışma dolu bir yaşam seçiyoruz.Trafikte araçları durdurup kavga ediyoruz.Kapı komşumuzla kavga ediyoruz.Büro komşumuzla kava ediyoruz.Meslektaşımızla kavga ediyoruz.Bir boşanma davasına iki tarafın neredeyse sülaleleri ile birlikte  geliyoruz ki fırsat olursa boşanmadan önce birbirimizi son kez dövelim diye.
    Tabiki,eğer dövmeye gücümüz yetmiyor ise bu defa lafla,sözle karşımızdakini dövmeye çalışıyor,ağır ve hakaretamiz konuşuyor,tahrikte bulunuyor,onu  rencide ediyor,onurunu gururunu zedeliyoruz.
     İşte böyle bir ülkede yaşıyoruz.Sevgi,saygı,hoşgörü kaybolmuş yerini kin,nefret,dövme ve güç ile karşısındakini sindirme alışkanlığı almış.Bakalım nereye kadar birbirimizi döveceğiz.Sevmek ve sevilmek varken.
     Dövmenin bir üst versiyonu ise öldürme olarak ortaya çıkıyor.Bu doğrultuda maalesef yıllardır değişik şekillerde ve isimlerde ekilen kin ve nefret tohumlarının sonucu her gün insanlarımızın ölmesi,askerimizin polisimizin şehit olması ile olay son buluyor.Her gün anne babalar evlatsız,çocuklar anne babasız kalıyor.Ocaklar sönüyor,yuvalar kapanıyor.Allah sonumuzu hayretsin.
     Bu arada her gün şehit haberleri,saldırı haberleri ölüm ve yaralanma haberleri gelirken hangi görüşten olursa olsun bütün gazetelerde ölüm haberlerinin yanında seçim anketi haberleri yer alıyor.Şurada bir saldırı burada bir ölüm oldu,bu arada filanca partinin oyu şu kadar eksildi diğerinin ki bu kadar arttı şeklinde haberler yapılıyor.Gazeteci dostlarım elbette daha iyi bilir ama böyle habercilik gazetecilik falan olmamalı.Bu tarz  yan yana verilen ölüm şehit ve anket haberleri için ayıp diyeceğim ama yetersiz bir kelime gibi geliyor.Bence ayıbın daniskası,hatta ayıptan da öte bir davranış.
    Öldürmeyi,dövmeyi,kavgayı değil sevmeyi tercih eden ve ana hedefi huzur ve barış içinde yaşamak isteyen insanlar olmamız dileğiyle..