info@huseyinpehlivan.av.tr | 0 232 501 20 20 | 0 232 441 55 58

BABAMLA 50 YIL



BABAMLA 50 YIL
21 Haziran 2015 Pazar 03:41:14

Merhaba sevgili dostlar,
Yoğun bir hafta daha geçirdik.Öncelikle tüm gerçek inanç sahiplerinin mübarek ramazan ayını kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu arada Pazar günü babalar gününü kutlayacağız. Tüm babaların, baba adaylarının ve o duygusu tatmasalar bile içinde babalık hissi taşıyan herkesin babalar gününü de kutluyorum.
Bu arada Türk siyasetinin babası, baba lakaplı duayeni  9.Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel vefat etti. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Türk siyasetinde lakabı baba olan birisinin bu şekilde babalar günü arefesinde vefat ederek toprağa verilmesini de kaderin bir cilvesi olarak görüyorum.     
 

Rahmetli babam vefat ettiğinde tam 50 yaşında idim. Bir baba ile birlikte 50 yıl geçirmek gerçekten büyük bir şans. Daha anne karnında iken babası vefat eden bebekleri, üç beş yaşında iken babasını kaybeden ve hep babasının saçlarını okşamasını hayal eden çocukları ve gençliğinde belki de baba desteğine en çok ihtiyaç duyduğu zamanlarda babasını kaybedenleri düşününce babasıyla ömrünün 50 yılını birlikte geçirmiş bir insan olarak Allah'a şükretmeyi bir borç biliyorum.
 

Baba ailede evin direği ve ailenin göz bebeği olarak görülür. Anne bir şefkat kapısı ise baba da bir güven kapısıdır. Çocuklukta veya gençlikte hepimizin babamız üzerinden başkalarına hava yapmaya çalıştığımız, bize ters gelen bir şey olduğunda onu babamızla korkuttuğumuz bir gerçektir. Amiyane tabirle babamızla hava atar, babamızla efeleniriz.
Bazı deyimlerde de geçtiği gibi çocukken babamız erişilmez bir varlık iken,bu durum yaş arttıkça yavaş yavaş azalmaya başlar. Gençliğin hızlı zamanlarında ve ergenlik döneminde ise baba ile çatışmalar başlamıştır. Ancak belirli bir süre sonra bu çatışmalar azalır. Daha sonra tekrar ilişkiler normale döner. Sonra bir bakmışız ki babamız yoktur. İşte o zaman, ah babam olsaydı ona sorardım veya babamla şunu da yapsaydık dönemi gelmiştir. Ama artık ona imkan kalmamıştır. Vakit çok geçtir. Çünkü babamız artık yoktur.

Babamızın kıymetini sağlığında bilmek kadar güzel bir erdem yoktur. Çünkü onun her söylediğinde bir doğru yolu gösterme, bir nasihat, bir büyüklük gizlidir. Sadece annenin bildiğini ve babanın bilmediğini sandığımız bir çok şeyi babalar da bilir. Ama görüntüde bilmiyor gibi davranır. Toplumda en son babalar duyar şeklinde bir deyim yerleşmiş ise de aslında bu babaların duymadığından değil duyduğunu belli etmemesinden kaynaklanır. Çünkü baba biraz da ciddiyetin ve aile büyüklüğünün sembolüdür. Görünüşü veya duruşu sert olsa da kalbi pamuk gibidir. Baba kadife eldiven içinde demir yumruktur. 
 

Ülkemizde yıllar boyunca değişik isimler altında yaşanan kardeş kavgaları ,nice evlatları babasız bırakmıştır. Umarım ki bundan sonrası bu şekilde geçmez. Evlatlarımız babasız büyümez.
Mutlu haftalar….