info@huseyinpehlivan.av.tr | 0 232 501 20 20 | 0 232 441 55 58

EMEĞİNİZE SAĞLIK



EMEĞİNİZE SAĞLIK
1 Mayıs 2015 Cuma 07:31:35

Adı bayram olup, kutlanamayan günlerden birisi daha gelmiş bulunmakta. Bütün dünyada işçi bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs, bizde ise her yıl gerginliklerin, çatışmaların tavan yaptığı bir gün olarak tarihe geçmektedir.

“İşçinin emeğinin karşılığını alın teri kurumadan veriniz” diyen bir peygamberin ümmeti olmakla birlikte, gerçek yaşamımızda buna uygun davranmadığımız bilinen bir gerçek. Oysa emeğin sömürülmediği bir yaşam kurmak o kadar da zor değil.

Öğrenim hayatını işçilik ile geçirmiş ve şimdi ise işveren olarak bir çok kişiyi çalıştıran bir insan olarak her iki tarafı da anlayabilecek düzeyde olduğumu düşünüyorum. İşçinin durumunu anlayabilmek ve onun haklarına saygılı olabilmek için öncelikle empati yeteneğinin gelişmesi ve insanın kendisini işçisinin yerine koyması gerekir.

Her zaman olmasa da genellikle işçisi ile birlikte veya ondan önce işe gelebilen bir işveren erken işe gelmenin işçisine verdiği duyguyu tadabilir. Arada sırada da olsa işçisi ile birlikte oturup yemek yiyebilen bir işveren, işçisinin duygularını anlayabilir.

İyi işveren işçisini insan olarak gören, ona gelecek zararı kendisine gelmiş kabul eden, onlarla gerektiğinde oturup sohbet eden, işçisinin hastalığında sağlığında yanında olan, çocuklarının düğününe sünnetine gidebilen, kısacası işçisini insan yerine koyan kişidir.

Bunun tersini yapmak ise kutuplaşmaların, çatışmaların, servet düşmanlığının körüklenmesine yol açar. İşçi bilmeli ve güvenmelidir ki, işini iyi yaparsa  kendisi de kazanacaktır .İşveren de bilmelidir ki işçisinin haklarına ne kadar saygılı olursa işçisi de ona karşı yanlış bir davranışta bulunmayacaktır.

Olması gerekenleri konuşmak kolay ama gerçekleri kabullenmek acıdır. Ülkemiz maalesef kağıt üstünde işçi hakları konusunda bir çok aşamadan geçmiş görünse de gerçekte durum öyle değildir. Zira sadece haberleri izlemek bile gerçek durumu gözler önüne sermektedir.

Yıllar itibariyle ülkemizdeki işçi ölümleri sürekli artış göstermektedir. Kimisi bembeyaz ümitler ile girdiği kömür madeninden simsiyah yüzlerle ve tabutlar içinde çıkmaktadır. Kimileri asansör kazalarında, kimileri tersanelerde, kimileri çok çeşitli iş kazalarında hayatlarını kaybetmekte, geride dul eşler, annesiz babasız kalmış çocuklar ve acılı aileler bırakmaktadır. Sakat kalan, organlarını yitiren ve hayatının kalan bölümün bu şekilde geçirmek zorunda kalanlar ise ayrı bir hikayenin kahramanlardır. Bunların gerçek sorumluları da hiç bir zaman ortaya çıkmamaktadır. Bilinmelidir ki insan hayatı her şeyden daha değerlidir. Hiçbir maddi karşılık insan hayatı ile ölçülemez.

Ödenmedikten sonra telafisi mümkün olmayan tek şey hem dinen ve hem de vicdanen kul hakkı olduğuna göre, işçisinin hakkına saygı göstermeyen her işveren kul hakkı ile de sorumlu olacaktır. Elbette bir işi idare edebilmek, ayakta tutabilmek kolay bir iş değildir. Ama unutulmamalıdır ki ayakta kalan her işyerinin başarısında da çalışanlarının katkısı büyüktür.

1 Mayıs İşçi Bayramında, hayatımızın her aşamasında yer alan, biz görmesek bile her eserin arkasında ve hayatın her aşamasında bir çalışanın bir işçinin emeğinin bulunduğu, işçilerimize bizim geleneksel ve içten gelen samimi duygularımızı ifade eden güzel deyimimizle söylenecek en güzel sözdür emeğinize sağlık…..

Evet, nasırlı elleri, helal kazanç dışında bir amacı olmayan tertemiz yürekleri, yaşanan tüm acılara ve kayıplara rağmen dimdik ayakta duran sağlam iradeleri ile tüm işçilerimizin emeğine sağlık…

İşçi ölümlerinin olmadığı, çalışanların haklarının gasp edilmediği, işçilerimizin de herkes gibi insanca yaşama onurlarına saygı gösterildiği bir dünya dileğiyle iyi haftalar…