SEVGİLİLER GÜNÜ
14 Şubat 2016 Pazar 00:14:30
Merhaba Sevgili dostlar,
Ülkemiz kötü ve karmaşalı günlerden geçerken ve neredeyse ülkenin bir bölümünde bir savaş hali yaşanırken,ölümler yaralanmalar ve şehit haberleri arka arkaya gelirken,bir taraftan da sevgililer günü kutlamaları için programlar yapılıyor.Televizyonlar başta pırlanta olmak üzere alınabilecek hediye reklamları,ile dolu iken,diğer taraftan özel eğlenceler,konserler ve turlar düzenleniyor.Adeta bir tüketim çılgınlığı yaşanıyor.
Kanal D’de yayınlanan Poyraz Karayel isimli bir dizi ve orada Zülfikar isimli bir karakter var.Sürekli her şeyi küresel sermayeye bağlayan siyasi mesajlar veriyor.Sevgililer günü deyince benim de aklıma küresel sermaye geldi.Maalesef Zülfikar rulünü oynayan sevgili Celil Nalçakan’a hak vermemek elde değil.
O kadar çok gün var ki,anneler günü,babalar günü,sevgililer günü,arkadaşlık günü veya mesleki anlamda avukatlar günü,hemşireler günü, eczacılar günü,öğretmenler günü, tıp bayramı gibi.Bu günler saymakla bitmez.Ama sevgililer günü en popüler olan günler arasında ilk üçte gibi görünüyor.
Sevgililer günü aslında Roma katolik kilisesi inanışına dayanan ve Valentine isimli bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günüdür.Bazı toplumlarda aziz Valentine günü olarak da kutlanmakta olup Valentine kelime anlamı olarak sevgili veya hoşlanılan kişi anlamına da gelir.Bu gün zamanla şimdiki sevgililer günü olarak kutlanan halini almıştır.
Burada asıl amaç sevgililer gününü kutlamaktan ziyade piyasa amaçlı bir organizasyondur.Çünkü bu gün anısına insanlar birbirlerine hediyeler almakta,yemekler,organizasyonlar,turlar düzenlenmekte ve piyasa canlılığı ve hareketi yaşanmaktadır.Ayrıca ülkemizde fazla olmamakla birlikte dünyada sevgililer günü adına bir milyar civarında bir kart gönderildiği de tahmin edilmektedir.
Bu kadar sıkıcı anlatımdan sonra birazda işin özüne dönmek gerekir.Her şeye karşı olmasıyla tanıdığımız Mandra filozofu olarak bilinen Mustafa Ali’nin dediği gibi ben şahsen bu tür günlere karşı olanlardan birisiyim.Çünkü bu tür günlerin piyasa amaçlı olarak yaratılıp ayrıca abartıldığını düşünmekteyim.
Çünkü,sevgi öyle yüce bir duygudur ki; bir günle bir ayla bir yılla sınırlanabilmesi o duygunun doğasına aykırıdır.Öyle sevgiler vardır ki belki hiç sevgililer günü kutlamamıştır ama sevgileri de bir ömüre sığmamıştır.Bunun yaşanmış örneği,belki sevgililer günü nedir onu dahi bilmeyen,böyle bir kutlama yapmayan ama 66 yıl evli kalıp ömürlerinin 66 yılını birlikte geçirdikleri birbirlerine karşı kötü söz söylemeyen birbirine sevgi ile bakan,gülen gözlerle bakan annem ve babamdır.Hangi sevgililer günü veya süslü sevgililer günü mesajları onların bu sevgisini anlatabilir ki.
Aslında bu tür günler sevgiyi belirli bir güne veya zaman dilimine hapseden günlerdir.Tercihimiz senenin bir gününde sevdiğine hediyeler alan,ona sonsuz mutluluk veren bir kişi değil ömrünün her aşamasında sevdiğine bu sevgiyi hissettirebilen insanlar olmalıdır.Yoksa bir günlük sevgi gösterisi,başka zaman dilimlerinde yapılan kötülüklerin üstünü asla örtemez.
Aynı şekilde annemizi babamızı senenin bir gününde değil her zaman başımızın üstünde tutmalıyız.Senenin bir gününde gerek sevgilimize,eşimize ve gerekse anne babamıza yapılan sahte sevgi gösterilerinin, gerçek yıllanmış sevgiler karşısında bir anlamı yoktur.Zira bizim karşı olduğumuz da zaten sevgi değil,sevginin bir zaman dilimine hapsedilmesidir.
Yaradılanı yaradandan ötürü ve gönülden gelen gerçek sevgiyle sevebildiğimiz sevgi dolu bir ömür dileğiyle mutlu haftalar…